Konkordato, borçlarını ödemekte güçlük çeken borçluların alacaklılarıyla anlaşarak mali yapısını yeniden düzenlemesini sağlayan, mahkeme denetiminde işleyen bir süreçtir. Ancak bu süreç yalnızca borçlu açısından değil, alacaklıların hak ve menfaatleri bakımından da oldukça kritik sonuçlar doğurur.
Alacaklılar için doğru adımları zamanında atmak, sürece etkin şekilde katılmak ve hukuki mekanizmaları bilinçli kullanmak; alacağın geleceği açısından belirleyici olabilir. Bu yazıda, konkordato sürecinde alacaklıların dikkat etmesi gereken başlıca hususları özetliyoruz.
1. Alacağın Süresinde Bildirilmesi
Konkordato ilan edildiğinde, mahkeme tarafından belirlenen süre içerisinde alacaklıların alacaklarını konkordato komiserine yazılı olarak bildirmeleri gerekir. Bu bildirim, alacağın konkordato planında yer alması ve sonradan tahsili açısından zorunludur.
Alacak bildirimleri; alacağın dayanağı, tutarı, faiz hesaplaması ve varsa teminat bilgilerini içerecek şekilde, belgelerle desteklenerek sunulmalıdır. Eksik ya da hatalı bildirimler, sonradan ciddi hak kayıplarına yol açabilir.
2. Komiser Raporlarının Takibi ve İnceleme
Konkordato sürecinde atanan komiser, borçlunun mali durumu hakkında raporlar hazırlar ve bu raporlar, alacaklılar bakımından yol gösterici niteliktedir. Alacaklıların bu raporları yakından takip etmesi, ödeme planının uygulanabilirliği ve borçlunun dürüstlük durumu hakkında fikir sahibi olmalarını sağlar.
Raporlardaki teknik verilerin yorumlanması, bazen mali analiz ve hukuki değerlendirmeyi birlikte gerektirebilir. Bu nedenle süreci uzman desteğiyle değerlendirmek faydalı olacaktır.
3. Konkordato Planına Katılım ve Oy Kullanma
Konkordato projesi mahkemeye sunulduğunda, alacaklılara planın kabulü ya da reddi yönünde oy kullanma hakkıtanınır. Planın kabulü için belirli çoğunlukların sağlanması gerektiğinden, her alacaklının iradesi önem taşır.
Plan incelenirken borçlunun önerdiği ödeme vadeleri, tenzilat oranları, teminat teklifleri gibi unsurlar titizlikle değerlendirilmelidir. Karar verirken alacağın türü (rehinli, adi, imtiyazlı) ve hukuki durumu mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
4. Mahkemeye İtiraz ve Denetim Süreci
Konkordato planı alacaklılarca kabul edilse dahi, nihai karar mahkemeye aittir. Alacaklılar, planın dürüstlük kuralına aykırı olduğu, eşitlik ilkesine zarar verdiği veya borçlunun mali durumunun gerçek dışı gösterildiği gibi gerekçelerle itiraz hakkını kullanabilir.
Mahkemeye yapılacak itirazlar yazılı şekilde sunulmalı ve somut dayanaklarla desteklenmelidir. Bu süreçte yapılacak teknik ve hukuki değerlendirme, planın onaylanmasını engelleyebilecek nitelikte olabilir.
5. Teminatlı Alacakların ve Rehin Haklarının Korunması
Konkordato süreci, rehinli alacaklıların veya teminatla güvence altına alınmış alacakların durumunu doğrudan etkileyebilir. Bu tür alacakların icra yoluyla tahsili konkordato süresince sınırlandırılsa da, teminat hakkı saklıdır.
Rehinli alacakların önceliği ve muhtemel zarar ihtimallerine karşı alternatif çözüm yolları (örneğin ek teminat talebi veya iflas takibi olasılığı) değerlendirilmelidir.
6. Sürecin Sonuçlanması ve Sonraki Aşamalar
Konkordato tasdik edilirse, plan uyarınca ödemeler başlar. Ancak borçlu plana uymazsa, alacaklı açısından yeni bir takip süreci başlatılabilir. Diğer yandan mahkeme konkordatoyu reddederse, iflas kararı verilebilir ve alacaklıların haklarını iflas masasından araması gerekir.
Her iki durumda da alacağın doğru sınıflandırılması, gerekli kayıtlara zamanında geçirilmesi ve tahsil için stratejik yol haritasının hazırlanması büyük önem taşır. Bu nedenle sürecin sağlıklı yürütülebilmesi adına, alanında uzman bir avukatla çalışılması önemlidir; detaylı değerlendirme ve iletişim için bizimle irtibata geçebilirsiniz.